Davaya Vekalette Özel Yetki Verilmesini Gerektiren Haller
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren haller” başlıklı 74. maddesine göre açıkça yetki verilmemişse vekil aşağıda sayılan işleri yapamaz:
- Sulh olamaz
- Hakimi reddedemez
- Davanın tamamını ıslah edemez
- Yemin teklif edemez
- Yemini kabul, iade ya da reddedemez
- Başkasını tevkil edemez (Vekilin bir başkasını vekil tayin etmesi)
- Haczi kaldıramaz
- Müvekkilinin iflasını isteyemez
- Tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz
- Konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez
- Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz (Tahkim, arabuluculuk, uzlaşma..)
- Davadan veya kanun yollarından feragat edemez (İstinaf ve temyizden feragat)
- Karşı tarafı ibra ve davasını kabul edemez
- Yargılamanın iadesi yoluna gidemez
- Hakimlerin fiilleri sebebiyle devlet aleyhine tazminat davası açamaz
- Hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (Boşanma, isim değişikliği, reddi miras vb. kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar)
Kanun maddesinde belirtildiği üzere, yukarıda sayılan konularda vekilin açıkça yetkilendirilmiş olması gerekmektedir. Sayılan haller bir dava şartıdır. Dava şartlarından birinin eksik olması halinde nasıl hareket edileceği Hukuk Muhakemeleri Kanunu 115. maddesinde belirtilmiştir. Vekalette özel yetki eksikliğinin tespit edilmesi halinde bu durum giderilmesi mümkün bir dava şartı olarak kabul edilmesi gerekmektedir. HMK 115/2 maddesi gereği Mahkeme dava şartı noksanlığı tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak söz konusu eksiklik giderilmesi mümkün ise bu durumda eksikliğin giderilmesi için Mahkeme kesin süre verir. Kesin sürede eksikliğin giderilmemesi halinde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 05.04.2017 Tarih, 2016/497 E., 2017/660 K. sayılı kararında yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda içtihat yaratmış, vekalette bulunması gereken özel yetki eksikliğinin giderilebilir bir eksiklik olduğunu ve Mahkeme tarafından tarafa söz konusu eksikliği gidermesi için kesin süre verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 05.04.2017 Tarih, 2016/497 E., 2017/660 K.
T.C.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
2016/497 E.
2017/660 K.
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yargıtay 4. Hukuk Dairesince görevsizliğe dair verilen 13.11.2015 gün ve 2015/75 E., 2015/83 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
1-Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği vekaletnamede, “hakimleri ve katipleri redde ve yakınmaya” yetkisi bulunduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 74. maddesinde açıkça yetki verilmemiş ise vekilin hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamayacağı düzenlenmiştir. Bu düzenleme karşısında yukarıda niteliği belirtilen vekaletname ile eldeki davanın vekil aracılığı ile açılıp açılmayacağı Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında tartışılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 46 ve devamı maddelerinde hakimin hukuki sorumluluğu düzenlenmiş, söz konusu davaların ancak devlet aleyhine açılabileceği, anılan Kanun’un 74. maddesinde ise açıkça yetki verilmemesi halinde vekilin hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamayacağı kabul edilmiştir.
Dava şartlarından birisinin eksik olması halinde nasıl hareket edileceği de HMK’nın 115. maddesinde düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konusu olan dava şartı eksikliği tamamlanabilir bir eksiklik olduğuna göre HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davacıya HMK’nın 74. maddesine uygun vekâletname ibraz etmesi için kesin süre verilmesi, verilen kesin süre beklenildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir.
2-Dosyada yapılan inceleme sonunda; 13.11.2015 tarihli gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin ihbar olunana tebliğ edildiğine dair tebligat evrakı dosya arasında bulunamamıştır.
Bu nedenle ihbar olunana gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi için dosyanın Özel Dairesine geri çevrilmesi gereklidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan usul işlemlerinin yerine getirilmesi için dosyanın Özel Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
Avukat Burak Eğri
Kira ödemeyen işyeri kiracisini tahliye etmek ve birikmiş kira borçlarını alabilmek için avukatâ ahzu kabz yetkisi verilmesi gerekli midir ?
Teşekkürler
Ahzu kabz yetkisi müvekkil adına resmi mercilerden para tahsil etme yetkisi vermektedir. Kira borcunun avukatınız tarafından tahsil edilip size ödenmesini istiyorsanız bu yetkiyi vermeniz yararınıza olacaktır. Aksi halde para çekme işlemini bizzat sizin yapmanız gerekir.
Velayetin değiştirilmesi davası için özel yetkili vekaletname gerekir mi ?
Velayetin değiştirilmesi konusu da tıpkı boşanma davası gibi kişiye sıkı sıkıya başlı haklardandır. Bu nedenle özel vekaletname gerekeceği kanaatindeyiz.
NOTERLİK KANUNU YÖNETMELİĞİ
“İşlemlere fotoğraf yapıştırılması:
Madde 93 – Aşağıdaki noterlik işlemlerinde ilgilinin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur.
a – Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren sözleşmelere,
b – Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren vekalet namelere,
c – Vasiyetname,
d – Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış,
e – Gayrimenkul satış vaadi,
f – Vakıf senedi,
g – Evlenme mukavelesi,
h – Evlat edinme,
ı – Tanıma,
j – Mirasın taksimi sözleşmesi,
k – Boşanma davaları için düzenlenecek vekaletnameler,
Yukarıda sayılan işlemler dışında kalmakla beraber, diğer kanunların öngördüğü, noterin işlemin ve ilgilinin durumuna göre gerekli bulduğu veya bizzat ilgilinin istemde bulunduğu işlem k da fotoğraf yapıştırıla bilir.
Asıllarına fotoğraf yapıştırılması zorunlu no terlik işlemlerinin, çıkartılacak örneklerine de fotoğraf yapıştırılması zorunludur.”
Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarda fotoğraf yapıştırılacağına ilişki bir hüküm yok. Velayet davalarında fotoğraf yapıştırılacağına ilişkin bir hüküm de yok.
Genel dava vekaletnamesi, avukata vermem durumunda örneğin; banka hesaplarımı görebilir, para çekebilir herhangi bir işlem yapabilir mi?
Genel avukatlık vekaletnamesinde vekil eden kişinin banka hesaplarına ya da başka malvarlığına yönelik doğrudan bir işlem yapabilme yetkisi bulunmaz. Genel vekaletname, avukatın üzerine aldığı işi adli makamlar nezdinde takip edebilmesini sağlayan yetkiler içeren bir vekaletname türüdür.
Burak bey mrb.biz noterlikte avuaktın adli sicil kaydı da alabilmes iiçin vekalet düzenlerken onu da ekliyoruz özel yetki gerektirir eksik yazmışsınız.
Adli sicil kaydının ilgili kurumdan vekaleten alınması bir dava takip işlemi ya da kanunlarda düzenlenen bir usul işlemi değildir. Eksik okumuşsunuz.
Burak bey lafı gediğine koymuşsunuz. Ülkemizin geldiği durum o kafar acıki noter katibi bile çok biliyormuşçasına önüne gelene bilgiçlik taslıyor. Su aboneliği için de vekalet veriliyor ama bunlara sorsan onuda yazmamışsın derler. Bilgiler için teşekür
Burak beyin ve Mahkeme katibinin tavrı çok kaba. Eğer bir yanlış yorum veya gözden kaçan bir husus varsa bunun kibarca anlatılması insanlık gerreğidir. Haklı olmak değil kibar olmak övülür… Sayın meslaktaşım Burak beyden de aynı nezaketi beklerim.Sonuçta Noter katibi arkadaş yanlış da olsa gördüğü şeyi söylemiş. Unutulmamalı, usul esası belirler. Söylediğiniz şey, verdiğiniz bilgi doğru bile olsa usul olarak doğru yöntem kullanmaz iseniz buradaki duurma düşersiniz arkadaşlar. Saygılar.
Burak bey merhaba, eşim 20 yıl önce evlat edinilmiş, evlat edinen 7 ay önce vefat etti ve akabinde yeğenleri evlatlık durumunundan haberleri olmadığını beyan ederek evlatlığın kaldırılması davası açtılar. Evlatlık dosyasında avukatın özel yetkili vekaletnamesi olmadığı ve ölüm nedeniylede eksikliğin giderilemeyeceğinden evlatlığın kaldırılması gerektiğini iddia etmekteler. Ancak 20 yıl önceki ilk duruşmada evlat edinen avukatıyla duruşmaya bizzat katılarak ve isim vererek şu kişiyi şu nedenlerle evlat edinmek istiyorum diye hakime karşı beyanda bulunmuş ve altını imzalamış olduğu açıkça duruşma tutanağında mevcut olup karar 1 ay sonra kesinleşmiş. Bu durumda sizce eksiklik giderilmiş oluyor mu ? teşekkür ederim.